Çin işi japon işi şu implantlar kimin işi?

Çocuklar o kadar uzun zamandır masal okumuyor ve de oyun oynamıyorlar ki portakalı soyuyoruz ama başucumuza koymuyoruz, terazi lastik cimnastik de demode oldu çünkü pilates var. Bu nedenle birazdan oldukça ciddileşecek “dental implant” içerikli yazıma yüzünüzde kocaman bir gülümseme bırakmak adına minicik bir tekerleme karıştırmak istedim.

Evvel zaman içinde değil yalnızca 50 yıl önce implantın babası olarak kabul edilen profesör Branemark tarafından diş hekimliğine tanıştırılan implantlar, günümüzde, diş kaybı yaşayan hastaları estetik ve fonksiyon açısından oldukça tatmin eden bir tedavi aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Başarı yüzdesi % 98 olarak görülen implant tedavisi oldukça hassas bir teknik ve iyileşmenin fizyolojisinin çok iyi anlaşılmasını gerektiren bir bilgi dağarcığına sahip olmayı gerektirmektedir. İmplant uygulayıcısı pek çok diş hekimi her yıl kurslara giderek, tekniklerini geliştirerek, tıbbi literatürü takip ederek hastalarına en iyiyi sunma çabası içindedir.

% 98’lik başarı oranına sahip bu prosedür yanlış tekniklerle uygulandığında aynı yüksek yüzde ile başarısızlığını da beraberinde getirmektedir. Bu başarısızlık çoğu zaman yalnız implant kaybı ile sonuçlanmayıp aynı zamanda, enfeksiyon, kalıcı sinir hasarı gibi çok daha zorlu ve bazen de çözülemez bir durumun ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.

Eksik dişlerin implant sistemi ile giderilmesi hasta açısından gerek cerrahi prosedür, gerek implant markası seçimi gerekse implantı uygulayacak hekim seçimi açısından daima muamma olmuş bir konudur.

Bu yazımla eksik dişlerini implant sistemleri ile tedavi ettirme arzusunda olan hastalarımıza nasıl doğru bir seçim yapabilecekleri konusunda bir yol haritası çizmeyi umuyorum.

Hali hazırda 150’den fazla implant firması ülkemizde hizmet vermektedir. “İmplant” bir marka değil bir sistemin adı olsa da diş hekimliğindeki diğer pek çok uygulama gibi bir marka olarak algılanmakta ve tüm implantlar hasta tarafından “aynı” olarak değerlendirilmektedir. Oysa ki nasıl Mercedes, Audi, Fiat, Volvo v.b. birer araba markasını temsil ediyorsa, implantlar arasında da marka farklılıkları mevcuttur. Hekimden hekime ortaya çıkan implant uygulaması ücretlerindeki farkın da temelinde bu ayrılık yatmaktadır.

İmplant seçilirken en sık sorulan iki soru; hangi marka ve hangi hekimdir. İmplant tedavisi sizin arzunuz olabilir. Ağız sağlığı ve genel sağlık durumunuzu değerlendirerek implant kararını verecek ve onu uygulayacak olan kişi hekiminizdir. Bu nedenle hekim seçimi oldukça önemli bir basamaktır. Hekiminizi seçerken aşağıda ifade edeceğim ipucu birkaç sorunun cevabını araştırmanız implant prosedüründeki bu ilk ve en önemli adım olan hekim seçiminize yardımcı olacağını inanıyorum.

Seçmeyi düşündüğüm hekim ne zamandır implant yapıyor?

Konuyla ilgili olarak ne gibi eğitimler aldı?

İmplant tedavisi ile ilgili tüm sorularıma yanıt verebiliyor mu?

Video/fotoğraf/broşür gibi yardımcı unsurlarla sorularıma tatminkar cevaplar verebiliyor mu?

Yapacak olduğu implantı sertifikalandırabiliyor mu?

İmplant yapılacak bölge için tomografi istedi mi?

Genel sağlığım, kullandığım ilaçlarla ilgili sorular sordu mu?

Şüphesiz ki soruların cevaplarının tatminkar olması yeterli değildir. Her tedavide olduğu gibi implant tedavisinde de hekime duyulacak güven en motive edici unsurdur. Bu nedenle hekim seçiminde “doğru hekim” yalnızca bilgi ve beceri açısından doğru olan değil, aynı zamanda sizde güven yaratan, size rahat hissedeceğiniz bir ortamda tedavi sağlayan hekim olacaktır.

Hekim seçimi tamamladıktan sonra diğer önemli konu hangi marka implantın seçileceğidir. Genel geçer bir kural olarak hekiminizin alışkın olduğu markayı kullanmasında yarar vardır. Ancak, hekiminizin size önerdiği markanın sizin için de tatminkar olması önemlidir. Sonuç olarak 30 sene vücudunuzda taşınması planlanan bir titanyum vidanın beklentilerinizi nasıl karşılayacağını bilmek en doğal hakkınızdır. Özellikle son bir iki senedir “üstün Alman teknolojisi” , “Amerikan menşei”li gibi sözcük oyunları ile hastalarda güven kazanmaya çalışan firmalar ortaya çıkmıştır. Aralarında Alman ya da Amerikan isimleri ile Çin, Kore, İsrail v.b. ülkelerde üretim yapan bugün var yarın yok firmalar bulunmaktadır. Halk arasında sıklıkla kullandığımız bir tabir olan ” doğan görünümlü şahin”in implant versiyonudurlar. Yapılacak olan implanta ilişkin birkaç sorununun, seçiminizde yardımcı olacağını umuyorum.

Yapılması planlanan implantın markası ve bu markaya ait web sitesi nedir?

Yapılması planlanan implantın fabrikası nerededir?

Yapılması planlanan implant kaç yıllık bir firmadır?

Yapılması planlanan implantı Türkiye’ye getiren distribütör firma kaç yıllık bir firmadır?

Yapılması planlanan implantın sertifikası var mıdır?

Yapılması planlanan implantın garanti şartları nedir?

Yapılması planlanan implanta abutment ve üst yapı ücreti dahil midir? Değilse abutment ve üst yapı seçeneklerim nelerdir?

Hepimizin hayatında değer verdiği pek çok unsur vardır. Ancak konu sağlığımız, ailemiz ve de paramız olduğunda diğer unsurların önüne geçer. Çünkü; bir kerelik yaşayacağımız bir hayatımız, Pinokyo masalındaki gibi ağaçtan toplayarak kazanmadığımız bir paramız ve üzmekten daima çekindiğimiz, koruyup, kolladığımız bir ailemiz olduğu gerçeğini unutmamalıyız. Bu nedenle daha güzel gülmeyi, sağlığınıza kavuşmayı umarken paranız çarçur olmaması, sevdiklerinizin de üzülmemesi adına dikkatli karar vermeniz en büyük temennimdir.